31 Aralık 2010 Cuma

Kırım Savaşı Üzerine Üç Metin (Alıntı)


Kırım Savaşı Üzerine Farklı Metinler

Metin 1

“....Rusya boş durmuyor, Osmanlı Devleti üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için plan hazırlıyordu. Osmanlı Devleti’ne karşı uygulayacağı politikada tek engelin İngiltere olduğuna inanıyordu. İngiltere ile Osmanlı Devleti’nin topraklarını paylaşmayı önerdi ancak İngiltere Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünden yana olduğu için bu teklifi reddetti. Bunun üzerine Rusya tek başına harekete geçti. “Kutsal Yerler” sorununu gündeme getirdi. İstanbul’a bir elçi göndererek Ortodoks kilisenin kutsal yerlerle ilgili isteklerinin onaylanmasını istedi. Bu isteğe olumlu cevap alınca, ayrıca Osmanlı sınırları içindeki bütün Ortodoksların Rusya tarafından himaye edilmesi gerektiğini bildirdi. Bu istek Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığına ve egemenlik haklarına aykırı olduğu için kabul edilmedi. Rusya ile Osmanlı Devleti’nin münasebetleri kesildi.
Rusya’nın bu tutumu, İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti yanında yer almalarına sebep oldu. İngiltere ve Fransa donanması, Çanakkale Boğazı açıklarında demir atıp, gelişmeleri yakından izlemeye başladı.
O sırada Rusya’nın Eflak-Boğdan’ı işgal etmesi yeni bir savaşın başlangıcıydı. Osmanlı Devleti Rusya’ya bir ultimatom vererek, Eflak-Boğdan’ı boşaltmasını istedi. Bu istek kabul edilmeyince Rusya’ya savaş ilan edildi (1853). Savaş başlayınca, İngiltere ve Fransa donanması, İstanbul önlerine geldi. Bu olaydan kısa bir süre sonra Rus donanması Sinop’a baskın yapıp hem Osmanlı donanmasını, hem de Sinop şehrini tahrip etti. İngiltere ve Fransa donanması İstanbul’da iken meydana gelen bu olay, bu devletlere karşı bir meydan okumaydı.
İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti ile bir ittifak anlaşması imzalayıp Rusya’ya savaş ilan ettiler (1854).”

Kaynak :
Tarih 2 Ders Kitabı; Prof.Dr.Kazım Yaşar Kopraman ve diğerleri; MEB yay,Ankara 1994, s63


Metin 2 :

“...1829 Anlaşması ile Eflak-Boğdan’ın özerkliğini sağlayan Rusya, aynı anlaşmanın diğer bir maddesine göre Tuna eyaletleri ile denizden ve karadan ticaret yapma hakkını elde etti. Bundan yararlanan Rusya, kısa bir sürede Tuna deltası ticaretini kontrol etmeye başladı ve bu avantajını, Tuna deltasından Avrupa marketlerine buğday ihracatını engellemek ve bunun yerine Odesa ve Taganrog gibi Karadeniz’e kıyısı olan limanlardaki ticareti geliştirmek için kullandı. Ama bu Tuna vilayetlerinin buğday ihracatındaki rolünü azaltmadı. Edirne Anlaşması’na göre , hem Eflak  hem de Boğdan buğdaylarını istedikleri ülkelere istedikleri fiyata satma hakkı elde etmişlerdi. Bununla birlikte, Rusya buğday satışında hala Tuna vilayetleri ile başa baş gidiyordu. 1832-40 yılları arasında, Rusya’nın buğday ihracatı %56 artmıştı ve alıcılarının başında da İngiltere gelmekteydi. Rusya için son derece olumlu olan bu tablo, İngiltere ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan ve İngiliz mallarına uygulanan gümrük vergilerini yüzde üç düşüren 1838 Balta Limanı Anlaşması ile değişmeye başladı. Bu anlaşmadan sonra, İngiltere buğday ihtiyacını, yüksek vergili Rusya yerine, düşük vergilerin uygulandığı Osmanlı Devleti’nden veya onun Balkan eyaletlerinden sağlamaya başladı. İşte bu noktada Eflak ve Boğdan, Rusya için daha da önemli bir hale geldi...”

Kaynak :
Kezban Acar; Resimlerle Rusya, Savaşlar ve Türkler; Nobel Yayınları; İstanbul 2004; s14


Metin 3 :
“...Sinop’ta yakılan Osmanlı donanmasından kurtulan bir buharlı geminin, haberi üzerine İngiliz ve Fransız elçililikleri durumu Londra ve Paris’e bildirdiler. Artık onların isteği olmuştu, Rusya’ya savaş açmak için bahane hazırdı.Ruslar ise Osmanlı Donanmasını yakmalarının sebebini sadece Eflak-Boğdan’daki Ortodoks Osmanlı tebaasının o günlerde Osmanlı yönetiminden gördüğü kötü muamele ve birkaç papazın idamı olarak dünyaya yaydılar. Oysa gölgede kalan sebep, Rus ticaret gemilerinin Osmanlı limanlarında, özellikle de İstanbul’da sadece 15 gün kalmalarına müsaade edilmesiydi- Çok sayıda Rus yelkenli ticaret gemisi limanı tıkadığı, buharlı Fransız ve İngiliz tüccar gemilerinin yükleme boşaltma İşini zorlaştırdığı iddiası ile Osmanlı padişahının nezdine hediyelerle çıkan İngiliz ve Fransız elçileri, Rus gemilerinin 15 günden fazla limanda kalmalarını yasaklayan fermanı sonunda Sultan'a imzalatmışlardı. Çıkarlarının bozulmasına kızan Ruslar, Osmanlı Donanmasını yakınca, İngilizler ve Fransızların işini kolaylaştırmışlardı. Rusya'yı Osmanlı piyasalarından tamamen silmek üzere, uzun menzilli topları olan zırhlı savaş gemilerini yollamak yanında Osmanlı ordusu ile Sıvastapol'a kadar gidip, bu liman kentini bombardımana tuttular. Bu savasın politik sonucu ne olursa olsun, bu bağlamda önemli olan sonucu, Rusların sadece Osmanlı piyasasından çekilmeleri aynı zamanda bütün Akdeniz'de ticaret yapmalarının yasaklanmasıdır. İngiliz ve Fransızların ünlü porselen eşya fabrikaları Rus rekabetinden kurtulma sayesinde o güne kadar yapamadıklarını yapabildiler. Osmanlı saraylarında Rus porselenin yerini İngiliz ve Fransız porselenleri aldı ve Rus usulü yerine artık İngiliz usulü çay içilmeye başlandı. Çin ve Uzakdoğu çaylarını özel olarak harmanlayıp, teneke kutular içinde Osmanlı ülkesine pazarlayan Rusların yerine de İngiliz tüccar1ar, müstemlekelerden getirdikleri çaylarla Osmanlı çay tüketimini karşılamaya çalıştılar. Buna karşılık, yollar kapandığı için, Rusya’da kahve karaborsaya düşmüştü.”
Kaynak :
Prof.Dr.Haydar Kazgan; “Tarih Boyunca Osmanlı-Rus Ticareti ve Sanayi Devrimi Ülkelerinin Ticaret Politikaları”; Türkiye ve Rusya; İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay. İstanbul 2003; s38-39

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MOĞOLLAR-SARI TEHLİKE

https://drive.google.com/file/d/1jbosXfTm3SLJgWd7SQDw878MnXWq2jmC/view?usp=share_link