23 Eylül 2010 Perşembe

Stalin (Konuşma)

Moskova, 3 Temmuz 1941
'Büyük bir tehlike gezinmektedir ülkemizin üzerinde'
1941'de Hitler, Nazi-Sovyet Paktı'nı bir kenara atıp Barbarossa Harekâtı'yla Rusya'yı işgal ettiğinde, Stalin gafil avlanmıştı. îlk haf­ta boyunca, özellikle de Alman birliklerinin ne kadar büyük hızla iler­lediğini düşündükçe, ruhsal bunalıma girmişti. 30 Haziran'da Polit-büro üyeleri Kuntsevo'da onunla görüşmeye gittiklerinde, kendini tu­tuklamaya geldiklerini zannettiği söylenir. Stalin, ancak başkanlığın­da bir devlet savunma komitesi kurmaya zorlandıktan sonra, kendine güvenini yeniden kazandı ve Kremlin'de tekrar gözükmeye başladı.
Korkularını yendikten sonra, yeniden vazgeçilmez lider haline gel­di ve 3 Temmuz günü radyodan bir konuşma yaptı, Rus yurtseverliği temasına başvurarak, halka, geri çekilmek zorunda kaldıklarında, arkalarındaki her şeyi imha etmeleri, toprağı yakmaları için tüyler ürpertici bir çağrıda bulundu. Yorumculardan birine göre, sanki 1812'nin Rusya'sı dirilip Stalin'in ağzından dile gelmişti.
Yoldaşlar! Yurttaşlar! Kardeşler! Kara ve Deniz Kuvvetlerimizin Askerleri! Size sesleniyorum, dostlarım!
22 Haziran'da Hitler Almanyası'nın anavatanımıza başlattığı hain­ce askeri saldırı devam etmektedir.
Kızıl Ordu'nun kahramanca direnişine, düşmanın en iyi bölükleri­nin ve en iyi hava birliklerinin darmadağınık edilmesine ve savaş meydanında çoktan cehenneme gönderilmiş olmalarına rağmen, düş­man ilerlemeye devam etmekte, saldırısını sürekli yeni kuvvetlerle beslemektedir.
Hitler'in birlikleri, Litvanya'yı, Letonya'mn büyük bölümünü, Be­yaz Rusya'nın batı bölgesini ve Ukrayna'nın batısındaki bazı bölgele­ri ele geçirmeyi başarmıştır.
Bombardıman harekâtının menzilini genişletmekte olan faşist ha­va kuvvetleri, Murmansk, Orsa, Mogilev, Smolensk, Kiev, Odesa ve Sivastopol'ü bombalamaktadır.
Büyük bir tehlike gezinmektedir ülkemizin üzerinde.
Nasıl olmuş da, şanlı Kızıl Ordumuz, birçok şehrimizle ilimizi fa­şist ordulara teslim etmiştir?
Faşist propagandacıların durmadan böbürlendiği gibi, yoksa Fa­şist Alman birliklerinin yenilmez olduğu gerçekten doğru mudur? Tabii ki hayır!
Tarih, yenilmez ordu diye bir şey olmadığını göstermektedir; böyle bir şey hiçbir zaman olmamıştır. Napolyon'un ordusu da yenilmez sa­nılırdı ama Rus, İngiliz, Alman orduları karşısında yenildi. Birinci em­peryalist savaş zamanında Kayzer Wilhelm'in ordusu da yenilmez sa­yıldı ama Rus ile İngiliz-Fransız kuvvetlerinin birkaç kez yendiği bu ordu, sonunda İngiliz-Fransız orduları tarafından paramparça edildi.
Bugün Hitler'in Faşist Alman Ordusu için de aynı şeyi söylemek zorundayız. Bu ordu, henüz Avrupa kıtasında ciddi bir direnişle karşı­laşmamıştır. Sadece bizim topraklarımızda ciddi bir direniş çıktı karşı­sına ve eğer bu direniş sonucunda Hitler'in Faşist Alman Ordusu'nun en iyi bölükleri Kızıl Ordumuza yenilmişse, Napolyon ile Wilhelm'in orduları gibi bu ordu da paramparça edilebilir ve edilecek demektir.
Almanya'nın bu kısa ömürlü askeri kazanımının sadece geçici ol­duğundan kuşku yoktur; oysa SSCB'nin muazzam politik kazanımı, Faşist Almanya ile savaşta Kızıl Ordu'ya kesin askeri başarılar sağla­ması mukadder olan ciddi ve kalıcı bir faktördür...
Kızıl Ordu birlikleri geri çekilmek zorunda kalırsa, bütün loko­motif ve vagonlar tahliye edilecektir; düşmana tek bir makine, tek bir demiryolu vagonu, tek bir çuval tahıl ya da tek bir varil yakıt bırakılmayacaktır.


Kolektiflerdeki çiftçiler, bütün büyükbaş hayvanlarını ve bütün ürünlerini, cephe gerisine gönderilmek üzere devlet yetkililerine ema­net edecektir. Demir dışı metaller, tahıl ve yakıt da dahil olmak üze­re, cephe gerisine nakli mümkün olmayan bütün değerli mallar, hiç istisnasız imha edilecektir.
Düşman tarafından işgal edilen bölgelerde, süvari ve piyade gerilla birlikleri oluşturulacak, oyalama taktikleri uygulayarak düşman bir­likleriyle çarpışan, her yerde gerilla savaşı yürüten, köprüleri ve yolla­rı havaya uçuran, telefon ve telgraf hatlarını imha eden, ormanları, de­poları, ulaşım malzemelerini ateşe veren gruplar örgütlenecektir.
İşgal altındaki bölgelerde koşullar, düşman ve bütün işbirlikçileri için dayanılmaz hale getirilecektir. Her hareketleri adım adım izlenip etkisiz hale getirilmeli, bütün önlemleri boşa çıkarılmalıdır.
Faşist Almanya'yla yapılan bu savaş, sıradan bir savaş olarak ka­bul edilemez. Sadece iki ordu arasındaki bir savaş değildir, aynı za­manda tüm bir Soyvet halkının, Faşist Alman güçlerine karşı yürüt­tüğü büyük bir savaştır.
Faşist işgalcilere karşı ülkemizi savunmak için giriştiğimiz bu ulusal savaşta amaç, sadece ülkemizin üzerinde gezinen tehlikeyi orta­dan kaldırmak değildir, aynı zamanda Alman Faşizmi'nin boyundu­ruğu altında inleyen bütün Avrupa halklarına yardım etmektir.

Bu kurtuluş savaşında yalnız olmayacağız.

Bu büyük savaşta yanımızda, Avrupa ve Amerika'nın hakları ara­sında sadık müttefiklerimiz olacaktır; Hitler'in despotları tarafından köleleştirilen Alman halkı da buna dahildir.
Ülkemizin özgürlüğü için giriştiğimiz savaş, Avrupa ve Amerika halklarının bağımsızlıkları için, demokratik özgürlükler için verdiği mücadeleyle bütünleşecektir. Bu, özgürlük için ve Hitler'in faşist or­duları tarafından köleleştirilmeye karşı ve köleleştirilme tehdidine karşı halkların oluşturduğu birleşik bir cephe olacaktır.
Bu bağlamda, İngiliz Başbakanı Churchil’in Sovyetler Birliği'ne yardım konusundaki tarihi sözleri ve ABD hükümetinin ülkemize yardıma hazır olduğunu bildirmesi, çok iyi anlaşılan ve bu birliğin işareti olan şeylerdir; bunlar, Sovyetler Birliği halklarının yüreğinde ancak minnet duygusu yaratabilir. Yoldaşlar, gücümüz sayısızdır bi­zim. Kendini beğenmiş düşman, yakında canı pahasına bunu öğrene­cektir. Binlerce işçi, kolektif çiftçi ve aydın, Kızıl Ordu ve Donanma ile omuz omuza, saldırgan düşmanla vuruşmak için ayağa kalkmak­tadır. Halk yığınlarımız milyonlar halinde ayağa kalkmaktadır. Mos­kova ve Leningrad'daki işçiler, Kızıl Ordu'ya destek olarak büyük halk birlikleri oluşturmaya başlamıştır bile.
Düşman işgali tehlikesi altında olan her şehirde böyle halk birlik­leri oluşturulmalıdır; bütün çalışanlar, Alman Faşizmi'ne karşı yurt­severce savaşımızda özgürlüğümüzü, onurumuzu, ülkemizi savun­mak üzere harekete geçirilmelidir.
SSCB halklarının bütün gücünün hızla seferber edilmesini sağla­mak ve ülkemize haince saldırmış olan düşmanı geri püskürtmek ü-zere, tüm devlet yetkilerini elinde toplayan bir Devlet Savunma Ko­mitesi kurulmuştur.
Çalışmalarına başlamış olan Devlet Savunma Komitesi, tüm halkımıza Lenin ile Stalin'in partisi etrafında ve Sovyet Hükümeti etra­fında toplanma, kendini hiçe sayarak Kızıl Ordu ile Donanma'yı des­tekleme, düşmanı yok edip zafere ulaşma çağrısı yapmaktadır.
Bütün kuvvetlerimiz kahraman Kızıl Ordu ile şanlı Kızıl Donanma'ya yardıma!
Bütün halk güçleri, düşmanı yok etmeye!
İleri, zaferimize!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MOĞOLLAR-SARI TEHLİKE

https://drive.google.com/file/d/1jbosXfTm3SLJgWd7SQDw878MnXWq2jmC/view?usp=share_link