14 Ocak 2011 Cuma

Halil İnalcık - Osmanlılar ve Batı (Alıntı)




Güçlü ve otokratik karakterdeki Osmanlı askeri devleti, İslam dünyasının önce Batı'ya karşı koymasının, sonra da saldırıya geçmesinin aracını oluşturdu. Avrupa'da hem Protestanlığın, hem de ulusal monarşilerin yükselmesinin yarattığı bölünmeleri fırsat bilen Osmanlıların, Orta Avrupa'da ve Akdeniz'de Habsburglar'a yönelttiği kesintisiz bir dizi sadırı, büyük çapta bir mücadelenin patlak vermesi demekti. Macaristan'ın işgali (1526-41), 1529'daki birinci Viyana kuşatması ve 1538'deki Preveze deniz zaferi bu gelişimin başlıca olgularıdır. 1528-78 döneminde Osmanlılar, Avrupa'da son derece aktif bir diplomasi izleyerek, Fransa, Macaristan ve Hollanda'da Kalvenciler ile İspanya'da Morisko’ların yanı sıra, Fransa ve İngiltere'nin yükselen ulusal monarşileri de dahil olmak üzere, Papalığa ve Habsburglar'a karşı olan bütün güçlere omuz verdiler. Bu güçlerle eşzamanlı askeri harekâta girişmenin yanı sıra Osmanlılar, desteklerini, dost ülkelere (l569'da Fransa'ya, 1580'de İngiltere'ye, 1612'de Hollanda'ya) tanıdıkları ticari imtiyazlarla da somutladılar. Uzun vadede bu ticari haklar, Osmanlıların desteklediği Batı ekonomilerine güçlü bir ivme kazandırdı.

Bu dönemde Osmanlı diplomasisinin bir başka temel prensibi, iki cephede birden savaşmaktan kaçınmaktı. İmparatorluğun özellikle istemediği şey, Batı Avrupa ile uğraşırken İran'la savaşa tutuşmaktan kaçınmaktı. Osmanlıların Habsburglar'la uzun ve yıkıcı bir kapışma (1593-1606) içinde olduğu bir sırada, 1603 'te Şah Abbas'ın (1588-1629) da savaş ilan edip Azerbaycan'daki bütün Osmanlı fetihlerini geri alması, bu politikanın çöküşü demekti. Onun için, 1606'da Habsburglar'la yapılan Zsitva- Törok (Zitvatorok) anlaşmasını, Osmanlılar için talihin dönüşü ve gerilemenin başlangıcı saymak yanlış değildir. Osmanlıların başarısızlığı, geleneksel bir Asya kültürünün, Batı'dan ödünç aldığı onca savaş teknolojisine karşın, çağdaş Avrupa'nın yükselişi karşısında yenilgiye mahkum olduğu anlamına geliyordu. Bu noktada Osmanlı gerilemesinin, üstün Avrupa askeri teknolojisinden olduğu kadar, Batı Avrupa'nın modern ekonomik sisteminden de kaynaklandığını kaydetmeliyiz. Osmanlı ekonomisinin ve para sisteminin 1600'Iü yıllarda uğradığı çöküntünün ardında, bu sırada Doğu Akdeniz'de Venediklilerin yerini alan Batı ülkelerinin saldırgan merkantilist ekonomileri yatıyordu.





Kaynak :

Prof.Dr.Halil İnalcık

Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi; Eren Yayınları; s.57

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MOĞOLLAR-SARI TEHLİKE

https://drive.google.com/file/d/1jbosXfTm3SLJgWd7SQDw878MnXWq2jmC/view?usp=share_link